Thursday, February 27, 2014

Washington eş zamanlı olarak üç yönetimi devirebilir mi?



Yazdır E-posta

Perşembe, 27 Şubat 2014 11:53
Thierry Meyssan

Bir devletin gücü, kendi sınırlarını koruma yeteneğine ve bir ya da birden fazla cepheye saldırı düzenleyebilme kapasitesine göre ölçülür. Konuya bu bağlamda bakacak olursak, Washington’un ilk defa, eş zamanlı olarak, üç yönetimi devirme girişiminde bulunduğu anlaşılıyor: Suriye, Ukrayna ve Venezuela hükümetleri. Washington bu yönetimleri devirme girişiminde başarılı olursa, artık hiçbir devletin karşı duracak gücü olmayacak.
2011’de Libya ve Suriye’yi aynı zamanda bombalamada başarısızlık yaşayan Washington şimdilerde yeni bir güç gösterisinde bulunuyor: Dünya’nın farklı bölgelerinde bulunan ülkelerde eş zamanlı olarak rejim değişiklikleri organize ediyor. Suriye (CentCom), Ukrayna (EUCom) ve Venezuela (SouthCom).
ABD Başkanı Obama, bu rejim değişikliklerini gerçekleştirmek amacıyla neredeyse bütün Milli Güvenlik Konseyi ekibini seferber etmiştir.
Bu ekipte yer alıp, seferber edilenlerin başında Güvenlik Danışmanı Susan Rice ve ABD’nin Birleşmiş Milletler nezdinde Büyükelçisi Samatha Power geliyorlar. Bu her iki kadın “demokratik” söylemin şampiyonudurlar. Soykırım olaylarını önlemek gerekçesiyle uzun yıllardan beri ABD’nin başka devletlerin içişlerine karışma konusunu savunmada uzmanlaşmışlardır. Ancak, masum görünen bu soykırım olaylarını önleme söyleminin ardında, Samatha Power’in Şam kenti varoşlarından birisi olan Guta’daki (El Ghutah) kimyasal silahlarla saldırı olayı krizi sırasında gösterdiği gibi, ABD’li olmayan insanların hayatıyla adeta alay etmek olduğu anlaşılıyor. Suriye yetkililerin bu konuda masumiyetini çok iyi bilen Büyükelçi Power eşiyle birlikte Charlie Chaplin onuruna düzenlenen sinema festivaline katılmak üzere Avrupa’ya seyahate çıktığı sırada, ABD yönetimi Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı insanlığa karşı işlenen bu suçtan sorumlu olduğunu ilan etti.
Bir de bölgesel sorumlulukları olan üç yetkili var: Philip Gordon (Ortadoğu ve Kuzey Afrika), Karen Donfried (Avrupa ve Avrasya) ve Ricardo Zuniga (Latin Amerika).
  • Philip Gordon (Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkazy’nin şahsi dostu ve tercümanı) Filistin sorununa ABD’nin öngördüğü şekilde çözüm yolu bulununcaya kadar Cenevre-2 Barış Konferansının sabote edilme işlerini organize etti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Konferansın ikinci seansında yaptığı konuşmasında barıştan söz ederken, Philip Gordon yeni saldırılar düzenlemek amacıyla, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye istihbarat servis şefleriyle Washington’da bir toplantı düzenliyordu. Komplo düzenleyiciler, aralarında askeri eğitim alan 1000 kişinin bulunduğu, zırhlı araçları kullanmak ve Şam kentini ele geçirmek üzere 13000’den kişiden oluşan güçlü bir orduyu toplama hesabını yapıyorlardı. Riskli görülen sorun; 13000’den kişiden oluşan bu askeri gücün başkent Şam’a varmadan önce Suriye Ordusu tarafından tarumar edilme ihtimali. Ancak, daha sonra İsrail’e karşı bir saldırılarda kullanma ihtimaline karşı uçaksavarların uygun bir şekilde dağılımı olmaksızın savunma hattının nasıl olacağı konusunda anlaşmaya varamadılar.
  • Karen Donfried Avrupa konularından uzman eski bir istihbarat subayıdır. Donfried uzun süre Berlin’de Almanya Marshal Fonu’nu yönetmiştir. Bugün ise Washington’un Ukrayna’ya müdahalesini maskelemek üzere Avrupa Birliği faaliyetlerini manipüle ediyor. Karen Donfried, Büyükelçi Victoria Nuland’ın bir konuşma kaydının internet ortamına düşmesine rağmen, Kiev’deki muhalefet güçlerinin Avrupa Birliğine katılmak istedikleri ve ülkelerine demokrasi gelmesi için savaşım verdikleri konusunda Avrupa Birliği yetkililerini ikna etmede başarılı oldu. Ancak, Maidan alanında (Kiev’deki gösterilerin yapıldığı meydan) bulunan isyancıların yarısından çoğu Nazi Partisi üyesi olup, Stephan Bandera işbirlikçilerinin portrelerini taşıyorlar (Bandera; Sovyetler Birliği döneminde Ukrayna milliyetçiliğinin sembol ismi, ikinci Dünya Savaşı sırasında ve sonraki dönemin muhalif liderlerinden birisi)

  • Ricardo Zuniga, General Lopez Arellano lehine olacak şekilde 1963-1972 dönemi silahlı ayaklanma olaylarını organize eden Honduras Milliyetçi Partisiyle aynı adı taşıyan parti başkanının torunu. Zuniga, Fidel Castro’ya karşı muhalefeti örgütlemek üzere ajan istihdam ettiği ve finansman sağladığı Havana’daki CIA istasyon şefliğini yönetti. Stalinistçi olduğuna dair suçlama getirmek suretiyle Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolas Madura’yı devirmek üzere Venezuela Troçkist aşırı solunu harekete geçirdi.
Bütün operasyonlar Dan Rhodes’in liderlik şemsiyesi altında birleştirilerek yönetiliyor. Propaganda konuları uzmanı Rhodes, ABD Başkanlığına sunulacak Araştırma Komisyonu Raporunu yazarak, raporun 11 Eylül 2001 resmi versiyonunu tekrar kaleme almıştır. Rodes, yalnızca 11 Eylül saldırıları insanların hafızasında kalacak şekilde, ABD’ye vurulan bu darbenin toplum üzerindeki diğer her türlü izlerini yok etmede başarılı oldu (iktidara sabah saat 10’a doğru George W. Bush iktidar olma gücü sabah saat 10’da elinden alınmış ve gün akşam olunca tekrar görev başına gelmiştir. Hükümet kabinesi ve kongrenin bütün üyeleri, “güvenlikleri sağlanmak üzere” sığınaklara alınmıştı).
Her üç durumda da ABD söylemi üç prensibe dayanıyor: Hükümetleri kendi vatandaşlarını öldürmekle suçlamak, muhalefet güçlerine “demokratik” olma niteliğini kazandırmak, “katillere” karşı yaptırım uygulama önlemleri almak ve nihayetinde hükümete karşı darbe düzenlemek.
Sosyal hareketler her defasında karşıt kamplarının birbirlerini şiddet uygulamakla suçladığı barışçı muhalefetine katılanların öldürüldüğü gösteri olaylarıyla başlıyor. ABD ve NATO özel güçleri bina çatılarına yerleştiriliyor ve duruma göre gösteri yapan kalabalık ya da polis üzerine ateş ediliyor. Bu hafta Suriye’nin Derea şehrinde, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de ve Venezuela başkenti Karakas’ta aynı gelişmeler yaşandı. Bir şansızlık eseri olsa gerek, biri muhalif, diğeri ise hükümet yanlısı olmak üzere öldürülen iki kişi üzerinde yapılan otopside aynı silah ile ateş edildiği tespit edildi.
Muhalif güçlerini demokratik olarak nitelendirmek basit bir söylem oyunundan ibarettir. Suriye’de harekete geçirilen tekfirciler dünyanın en kötü diktatörlük yönetimi olan Suudi Arabistan tarafından destekleniyor. Ukrayna’da Avrupa yanlısı olmada samimi bir kısım insanlar çok sayıda Nazilerin kuşatması altında. Venezuele’da iyi aile çocuklarından oluşan Troçkist gençlerin etrafı işveren milisleriyle sarılı. ABD’de sahte muhalif John McCain gerçek ya da oluşturulan yerel sahte muhalefete destek vermesiyle karşımıza çıkıyor.
Muhalefet güçlerine destek vermek Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) görevi oluyor. ABD’nin bu devlet kurumu, Hükümet Dışı Organizasyon (NGO) sahte sıfatıyla Kongre’den finansman alıp, faaliyet gösteriyor. Bu vakıf Kanada, İngiltere ve Avustralya ile işbirliği halinde Ronald Reagan döneminde kurulmuştu. Bu vakfın yönetim işleri neo-muhafazakâr Carl Gershman ve NATO’nun eski Başkomutanı ve daha sonra Dışişleri Bakanı General Alexander Haig’ın kızı Barbara Haig eliyle yürütülüyor. Sözde “Muhalif” Senatör John McCain’i göreve çağıran Ulusal Demokrasi Vakfıdır (aslında ABD Dışişleri Bakanlığı). Bu kurumun faaliyetlerine, NATO tarafından finansmanı sağlanan “Hükümet Dışı Organizasyon” (Sivil Toplum Örgütü) olan Albert Einstein Enstitüsünün faaliyetlerini de ilave etmek gerekiyor. Bu Enstitü Gene Sharp tarafında kurulmuş olup, esas olarak iki temel üs olan Sırbistan (Canvas) ve Katar (Değişim Akademisi) olmak üzere profesyonel ajitatörler yetiştirmiştir. Susan Rice ve Samantha Power, şiddet uygulamalarından baş sorumlu olmalarına rağmen, uygulanmak istenen yaptırımlar  - yakında nöbet değiştirecek olan Avrupa Birliği – tarafından durdurulma arifesinde çılgına dönüyorlar. Geriye darbe düzenleme faaliyetinde başarılı olmak ihtimali kalıyor. Emin olmak için uzak bir ihtimal.
Washington bu tarz faaliyetlerde bulunarak hala da dünyanın efendisi olduğunu göstermeye çalışıyor. Bu konumundan daha da emin olmak için Soçi Kış Olimpiyat Oyunlarının yapıldığı dönemde Ukrayna ve Venezuela’da operasyonlar düzenledi. Washington, Rusya’nın İslamcı saldırılarla olimpiyat oyunları bayramında huzurunun kaçmaması kaygısıyla yerinde kımıldamayacağından gayet emindi. Ancak Soçi Olimpiyat Oyunları bu hafta sona erdi. Bundan itibaren oynama sırası Moskova’da.

Kaynak: http://www.voltairenet.org/article182258.html