Bundan 62 yıl önce
karanlık bir cinayete kurban giden şair-yazar Sabahattin Ali’nin sır ölümüyle
ilgili şok bir belge ortaya çıktı.
Tetikçi Ali
Ertekin’in isminin cinayetin faili olarak kaydedildiği ıslak imzalı resmi
belgeyi bir antikacıda bulan CHP eski Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, “Üzerine
gidilirse belki de Türkiye’nin en önemli faili meçhul cinayetlerinden biri
aydınlatılabilir” dedi. Vatan gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
Ünlü şair ve yazar
Sabahattin Ali’nin faili meçhul cinayetiyle ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya
çıktı. Muhalif görüşleri nedeniyle sürekli takip edilen Sabahattin Ali,
Bulgaristan’a geçmeye çalışırken 2 Nisan 1948’de sınırda ölü bulundu. Cinayetle
ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında MİT’le bağlantılı olduğu ortaya çıkan Ali
Ertekin tek fail olarak gözaltına alınıp tutuklandı. Ertekin yargılama
sürecinde cinayeti itiraf ettiyse de, olayın ardındaki bağlantılar hiçbir zaman
aydınlatılamadı. Çünkü başta ailesi olmak üzere ünlü yazarın yakın çevresi,
Sabahattin Ali’nin sorguda öldürüldüğünü ve cesedinin de daha sonra sınırdaki
sazlık alana atıldığını öne sürüyordu. Devlet, dosyayı olayın tek zanlısı
Ertekin’le kapattıysa da, bağlantıları çözülemediği için cinayet ‘faili meçhul’
olarak kaldı.
Antikacıdan çıktı
Karanlıkta kalan
bu cinayetle ilgili ilk kez resmi bir belge bulundu. CHP eski Kırklareli
Milletvekili Mehmet Kesimoğlu’nun Ankara’da bir antikacıdan satın aldığı 60
yıllık bir klasörden tesadüfen Sabahattin Ali’nin ölümüyle ilgili devlet
kayıtlarına giren bir belge de çıktı. Üsküp Jandarma Karakolu Üst Çavuşu Mevlüt
Afacan imzalı kitapçıkta toplanan belgenin üzerinde 29 Nisan 1950 tarihi
bulunuyor. Pelur kağıda yazılmış ıslak imzalı belgenin, Sabahattin Ali
cinayetinden 2 yıl sonra kaleme alındığı görülüyor. 60 yıl önceki resmi yazıda
geçen ifade şöyle: “Komşu bucak ve karakollar bölgesinde vuku bulan hudut
vakaları, ilticalar ve Bulgaristan’a geçmek üzere yola çıkan Sebahattin Ali’ye
kılavuzluk eden Ali Ertekin’in, Sebahattin Ali’yi Sazara köyü hududu içinde
öldürmesi üzerine sırf hudut vakalarını önlemek maksadiyle 22 Nisan 1949
tarihinde bucağa bağlı olan Sazara köyünde bir asayiş karakolu
açılmıştır.”
'Cinayetle ilgili
ilk belge'
Kesimoğlu, belgeyi
bulduktan sonra Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali ile temasa geçtiğini ve
önümüzdeki günlerde elindeki belgeleri Filiz Ali’ye teslim edeceğini
belirterek, “Klasörü antikacı arkadaşımdan Kırklareli’ni ilgilendiren belgeler
içerdiği için satın aldım. Evrakları incelerken, o ibareyi görünce şok oldum.
Ölümüyle ilgili soru işaretleri olan Sabahattin Ali’yle ilgili olaya ışık
tutabilecek bir belge niteliğinde olduğunu gördüm. Bir yurtsever ve devrimci
olarak Sabahattin Ali’yi severim. Belki de bu belge, onun öldürülmesi ile
ilgili karanlık noktaları aydınlatacak yeni belgelerin habercisi. Belgeyi
edindikten sonra kızı Filiz Ali’ye temasa geçtim. Kendisi de çok heyecanlandı.
Bence üzerinde karanlık noktalar bulunan cinayetin nasıl gerçekleştiğine
ilişkin ilk ciddi belge olma özelliği var. Bunun bir nüshasının da devletin
kayıtlarına girdiğini düşünürsek sanıyorum o yıllar için pek çok soruya cevap
vermiş oluyor” dedi. Kesimoğlu’nun antikacıda bulduğu “Vazife gördüğüm jandarma
karakoluna ait ihsai bilgiler” adını taşıyan klasörde, o dönem devlet
tarafından fişlenen yüzlerce insanın adı da bulunuyor.
Devletten
Sabahattin Ali açılımı!
Başbakanlık İnsan
Hakları Başkanlığı, Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanını filme
çekmeye hazırlanıyor. 2 milyon TL’lik bütçe ayrılan film projesinin Şubat
2011’de hayata geçirilmesi planlanıyor. Kitap, Maria Puder ve Raif Efendi
arasındaki aşkı anlatıyor. Raif Efendi’nin kimseye anlatamadığı ve tüm
ayrıntılarını günlüğüne not ettiği tutkulu aşkını anlatan Kürk Mantolu
Madonna’yı Sabahattin Ali 1943 yılında yazdı.
Sabahattin Ali
kimdir?
25 Şubat 1907’de
Bulgaristan Gümülcine’de doğdu. Sosyalist ve muhalif kimliği yüzünden çeşitli
baskılara uğradı, cezaevinde yattı. Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna adlı
romanların yazarı olan Ali, Aldırma Gönül’ün de aralarında olduğu çok sayıda
şiir yazdı. 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında öldürüldü.