Thursday, October 18, 2012

Gecekondu Gerçeği ve Kentsel Dönüşümün Gerçek Yüzü


Ezberleri Bozan Bir Araştırma:

 
Tarlabaşı. / Fotoğraf: Ali Öz
Afet dönüşümü startı verildi. Kentin Tozu’nda, kentsel dönüşümün nasıl yapılması gerektiğine ışık tutan, dönüşümün ihlal ve mağduriyetlerini belgeleyen ve bazı ezberleri bozan, çok kapsamlı ve derinliğine bir araştırmayı ele aldık: “İstanbul’da Eski Kent Merkezleri ve Gecekondu Mahallelerinde Kentsel Dönüşüm ve Sosyal-Mekânsal Değişim.” Beş meslektaşıyla ortaklaşa yaptıkları araştırmayı Doç. Dr. Asuman Türkün'le konuştuk.

***
Afet dönüşümü startı verildi, dönüşüm kamu binalarından başlıyor, 1-2 tane de seçilmiş mahalle var. Bu çerçevede 33 ilde 150 kamu binası yıkılacak, toplam 7 milyon riskli bina etkilenecek. Başbakan da bugün İstanbul Esenler İlçesi Havaalanı Mahallesinde bir binanın yıkımını gerçekleştirerek mahallelerden dönüşümü resmen başlattı. Dönüşüm Beyoğlu’nda da aynı anda başlıyor,  toplam 295  daire, 87 bina etkileniyor.
Esenler Belediye Başkanı ‘’Mahalleli istedi biz projelendirdik’’ dese de, Esenler’de kafalar karışık. 4000 civarı nüfus etkilenecek, 4’te 1’i kiracı. Kiracılar afet dönüşümünden yararlanamıyor.  İlçede, afet dönüşümden etkilenecek konfeksiyon, tekstil atölyeleri gibi birçok işyeri de var ancak ne olacakları belirsiz. Ortada hiçbir resmi sözleşme yok; kura çekimiyle yerler belirlenecek deniliyor ve hakikaten kafalar karışık. Aklımıza takılan sorular da var: Dönüşüm,  99 depreminde çok acılar görmüş Avcılar ve benzeri riskli alanlardan başlamıyor da neden Esenlerden? Ya da zemini sağlam Sarıyer Derbent gibi mahallelerden?  Kararlar nasıl alınıyor? Kim karar veriyor? Süreç neden şeffaf değil? Mahalleliler ile anlaşmalar nasıl yapılıyor? Hepsi ile anlaşıldı mı, projeler neler? Neden hiçbir şey bilmiyoruz. İlerdeki programlarımızda afet dönüşümünün ilk alanları olan Fikirtepe ve Esenler’i inceleyeceğiz.
Başbakan Yıldız Teknik Üniversitesinde yeni akademik yılın da açılışında, konuşmasının dönüşüm ile ilgili bölümünde,  ‘‘şehrin insan üzerindeki hakkı’’,  diye bir cümle kullandı. Biz buradan tam aksini, insanın kendi kenti, kendi mekânı üzerindeki hakkını yani Kent Hakkını tekrar dile getirmek isteriz. Yaşadığımız kentleri ve kentsel mekânı kendi arzu ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanabilme, üretme, yeniden üretme ve kendimizin eyleme hakkını ya da Kent Hakkının önemini. Ya da Harvey’e kulak verirsek: ‘’Kent Hakkı kent kaynaklarına ulaşma özgürlüğünden çok öte birşeydir... Kenti değiştirerek kendimizi de değiştirme hakkıdır’’.
***
Kentsel Dönüşüm Ne Demek?
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi” kapsamında gerçekleştirilecek büyük kentsel dönüşüm seferberliği 5 Ekim'de başlıyor.  6.5 milyon konutun yıkılacağı seferberlikten  ilk aşamada 25 milyon kişi etkilenecek. 
 
Fotoğraf: Ali Öz, "Ayıp Şehir" sergisinden... 
Peki nedir bu kentsel dönüşüm? "İşte bir emlak sitesinden duyuru:'İstanbul (Avrupa) Güngören Tozkoparan’da satılık daire. Tozkoparan’da yatırım amaçlı kaçırılmaz fırsatlı daire. Kentsel dönüşüme dahil olan site içerisinde Ekim ayında başlayacak olan dönüşüm projesinde siz de yer alarak  E-5, otogar, hastane, üniversite, metro, metrobüs, toplu ulaşım ve alışveriş merkezlerine çok yakın olan İstanbul’un göbeğinde karlı bir yatırım yapın, Ekim ayında verdiğiniz fiyata kar katın.' Aslında dünyanın her yerinde, o çok öykündüğümüz Avrupa da dahil, her yerde, yeni bir küresel kentsel paradigma ile karşı karşıyayız. Kentler gelişmelerini alt gelir grupları, emekçiler, dezavantajlı kesimler ve yoksullar üzerinden sağlıyor. Sayılan nüfusların barındığı mahalleler merkezi konuma gelip rantı artınca yenileme/ dönüşüm adı altında sermaye yatırımlarına açılarak nüfuslar zorla tahliye ile yerlerinden ediliyor."  
KAYNAK: http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30392&cat=100