Tarlabaşı. / Fotoğraf: Ali Öz
Afet
dönüşümü startı verildi. Kentin Tozu’nda, kentsel dönüşümün nasıl
yapılması gerektiğine ışık tutan, dönüşümün ihlal ve mağduriyetlerini
belgeleyen ve bazı ezberleri bozan, çok kapsamlı ve derinliğine bir
araştırmayı ele aldık: “İstanbul’da Eski Kent Merkezleri ve Gecekondu
Mahallelerinde Kentsel Dönüşüm ve Sosyal-Mekânsal Değişim.” Beş
meslektaşıyla ortaklaşa yaptıkları araştırmayı Doç. Dr. Asuman Türkün'le
konuştuk.
***
Afet
dönüşümü startı verildi, dönüşüm kamu binalarından başlıyor, 1-2 tane
de seçilmiş mahalle var. Bu çerçevede 33 ilde 150 kamu binası yıkılacak,
toplam 7 milyon riskli bina etkilenecek. Başbakan da bugün İstanbul
Esenler İlçesi Havaalanı Mahallesinde bir binanın yıkımını
gerçekleştirerek mahallelerden dönüşümü resmen başlattı. Dönüşüm
Beyoğlu’nda da aynı anda başlıyor, toplam 295 daire, 87 bina etkileniyor.
Esenler Belediye Başkanı ‘’Mahalleli istedi biz projelendirdik’’
dese de, Esenler’de kafalar karışık. 4000 civarı nüfus etkilenecek,
4’te 1’i kiracı. Kiracılar afet dönüşümünden yararlanamıyor. İlçede,
afet dönüşümden etkilenecek konfeksiyon, tekstil atölyeleri gibi birçok
işyeri de var ancak ne olacakları belirsiz. Ortada hiçbir resmi
sözleşme yok; kura çekimiyle yerler belirlenecek deniliyor ve hakikaten
kafalar karışık. Aklımıza takılan sorular da var: Dönüşüm, 99
depreminde çok acılar görmüş Avcılar ve benzeri riskli alanlardan
başlamıyor da neden Esenlerden? Ya da zemini sağlam Sarıyer Derbent gibi
mahallelerden? Kararlar nasıl
alınıyor? Kim karar veriyor? Süreç neden şeffaf değil? Mahalleliler ile
anlaşmalar nasıl yapılıyor? Hepsi ile anlaşıldı mı, projeler neler?
Neden hiçbir şey bilmiyoruz. İlerdeki programlarımızda afet dönüşümünün
ilk alanları olan Fikirtepe ve Esenler’i inceleyeceğiz.
Başbakan Yıldız Teknik Üniversitesinde yeni akademik yılın da açılışında, konuşmasının dönüşüm ile ilgili bölümünde, ‘‘şehrin insan üzerindeki hakkı’’, diye
bir cümle kullandı. Biz buradan tam aksini, insanın kendi kenti, kendi
mekânı üzerindeki hakkını yani Kent Hakkını tekrar dile getirmek
isteriz. Yaşadığımız kentleri ve kentsel mekânı kendi arzu ve
ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanabilme, üretme, yeniden üretme ve
kendimizin eyleme hakkını ya da Kent Hakkının önemini. Ya da Harvey’e
kulak verirsek: ‘’Kent Hakkı kent kaynaklarına ulaşma özgürlüğünden çok öte birşeydir... Kenti değiştirerek kendimizi de değiştirme hakkıdır’’.
***
Kentsel Dönüşüm Ne Demek?
|
|
“Afet
Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi” kapsamında gerçekleştirilecek
büyük kentsel dönüşüm seferberliği 5 Ekim'de başlıyor. 6.5 milyon
konutun yıkılacağı seferberlikten ilk aşamada 25 milyon kişi etkilenecek.
Fotoğraf: Ali Öz, "Ayıp Şehir" sergisinden...
Peki nedir bu kentsel dönüşüm? "İşte bir emlak sitesinden duyuru:'İstanbul
(Avrupa) Güngören Tozkoparan’da satılık daire. Tozkoparan’da yatırım
amaçlı kaçırılmaz fırsatlı daire. Kentsel dönüşüme dahil olan site
içerisinde Ekim ayında başlayacak olan dönüşüm projesinde siz de yer
alarak E-5, otogar, hastane,
üniversite, metro, metrobüs, toplu ulaşım ve alışveriş merkezlerine çok
yakın olan İstanbul’un göbeğinde karlı bir yatırım yapın, Ekim ayında
verdiğiniz fiyata kar katın.' Aslında
dünyanın her yerinde, o çok öykündüğümüz Avrupa da dahil, her yerde,
yeni bir küresel kentsel paradigma ile karşı karşıyayız. Kentler
gelişmelerini alt gelir grupları, emekçiler, dezavantajlı kesimler ve
yoksullar üzerinden sağlıyor. Sayılan nüfusların barındığı mahalleler
merkezi konuma gelip rantı artınca yenileme/ dönüşüm adı altında sermaye
yatırımlarına açılarak nüfuslar zorla tahliye ile yerlerinden
ediliyor."
KAYNAK: http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=30392&cat=100