Kadın
doğası oldukça karmaşıktır. Premenstruel Sendrom (Adet Öncesi Gerginlik
belirtileri) kadınlarda adet öncesi dönemde başlayan ruhsal veya
fiziksel bazı belirtiler topluluğun ifade eden bir terimdir. Bu
belirtiler genellikle adet kanamasının başlamasına bir hafta kala ortaya
çıkar ve adet görülmesiyle birlikte birkaç günde kaybolur.
Her
kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler
kadınların yarısından daha azında rahatsız edici ancak dayanabilecek
şiddette olur, % 40 kadında bu belirtiler hafif şiddetli seyrederken , %
5 kadın da oldukça şiddetli belirtilerle seyreder.
Adet
kanaması yaklaşırken kadınların % 75 inde değişen hormon düzeylerine
bağlı olarak bazı şikâyetler ortaya çıkar. Bu kadınların yarısında
yakınmalar hafiftir ve kişinin günlük yaşantısını etkilemez, diğer
yarısında ise depresyonda dâhil olmak üzere çok daha ciddi şikâyetler
ortaya çıkar.
PMS
( Adet Öncesi Gerginlik belirtileri) hem bedensel hemde psikolojik
olayların sonucu olarak ortaya çıkar. Değişik kültürlerden gelen
kadınlarda değişik belirtiler ortaya çıkmaktadır. Uzakdoğulu kadınlarda
ağrı ön planda iken gelişmiş batı toplumlarında depresyon ön plandadır.
Kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkileyen ve her ay görülen yakınmalar
kadının kendine olan güvenini dahi yitirmesine neden olur.
Üreme
hormonlarının PMS den sorumlu olduğu düşünülmektedir. PMS bir
doğurganlık çağı hastalığıdır. Sıklıkla 30-45 yaş arası görülür. Ailevi
bir eğilim söz konusudur. Annesinde PMS olan kadınlarda şikâyetlere daha
sık rastlanmaktadır. Yaş arttıkça şikâyetlerin şiddeti azalmakta ancak
çocuk sayısı ile birlikte şiddet artmaktadır.
PMS
en ağır şekilde ortaya çıktığında tüm vücut sistemlerini etkileyebilir
ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir.
Vücutta
ödemlere ( şişmelere) , kısa zamanda kilo alımına, karında şişkinliğe
ve elbiselerin dar gelmesine yol açabilecek kadar şiddetli sıvı tutulumu
ortaya çıkabilir. Baş ağrısı, bulantı- kusma, kas ve eklem ağrıları,
ses ve kokulara aşırı hassasiyet, çarpıntı, sıcak basması, kabızlık,
ishal, iştah artışı, aşırı susama, akne (sivilce) ,cinsel istek artışı
diğer sık görülen belirtilerdir.
PMS
nin ruhsal belirtileri ruhsal çökkünlük, yorgunluk hissi, aşırı uyuma
eğilimi, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar,
sinirlilik, gerginlik, hassaslaşma, alınganlık gösterme, ağlama eğilimi,
hafif hafıza bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, duygusal olarak artmış
duyarlılık, depresyon halidir.
Belirtiler
düzenli olarak her adet dönemi ortaya çıkmalı ve adet görüldükten sonra
belirtiler üç gün içinde kaybolmalıdır. Belirtiler iş yaşamı, sosyal
yaşamı ve kişisel ruhsal dengeyi etkileyecek kadar şiddetli olmalıdır.
PMS nedeniyle günlük işlerini yapamayacak duruma gelinmesi, sosyal
ilişkilerde problemler ortaya çıkması, intihar girişimi, saldırganlık
eğilimi gibi psikiyatrik belirtilerin ortaya çıkması PMS nin en ağır
şekli olarak kabul edilir.
PMS
bazı hastalıklarında şiddetini artırabilir. Örneğin migreni olan
kadınlarda atakların büyük bir kısmı adet öncesi döneme rastlamaktadır.
Yine şeker hastalarında kan şekeri düzeyleri ve insülin ihtiyacı adet
öncesi dönemde değişiklikler gösterir. Astım atakları daha sık görülür
ve pek çok kronik hastalık alevlenmeler gösterir. Bu dönemde kişinin
çevresi ile olan uyumu bozulur, işte veya evde ilişkide bulunduğu
kişiler ile arası bozulabilir. Ergenlik dönemindeki genç kızlarda
intihara olan eğilim artabilir. Bu dönemde yeme bozukluklarına
rastlanabilir.
Ruhsal
belirtiler basit duygusal dalgalanmalar şeklinde olabileceği gibi, ağır
depresyon şeklinde de ortaya çıkabilir. Tedavide antidepresan ilaçlar
ve gerekli durumlarda psikiyatrik değerlendirme sonucuna göre daha
farklı ilaçlar kullanılabilir.
Uzm. Dr. Ava Şirin Özgün - Psikiyatrist Antalya