Monday, June 3, 2013

31 Mart İsyanı da Gezi Parkından başlamıştı



 
Çetin AGAŞE
Rotahaber
31 Mart İsyanı, şimdi yerinde Gezi Parkı olan Topçu Kışlası’nda başlamış. Avcı Taburu’na bağlı alaylı askerler, kendilerine önderlik eden din adamlarıyla birlikte ayaklanmış. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu isyanı bastırmış.
Taksim Meydanı birçok tarihi olaya ev sahipliği yapmış, İstanbul’un kalbi sayılabilecek önemde bir alandır. Büyük meydandan aşağıya İstiklal Caddesi’nden Tünel’e doğru, kırmızı, nostaljik tramvay akar gider.
İki yanında rengarenk vitrinleriyle dükkanlar, cafeler, sinemalar, kültür merkezleri sıralanır. Yürüyemezsiniz çoğu kez İstiklal’de, kalabalık sizi alır götürür, sadece akışa uyarsınız.
Renkli tarafa sırtınızı dönüp meydandan Harbiye yönüne yürürseniz karşınıza Gezi Parkı çıkar. Taksim yönünden merdivenlerle çıkılan bir teras ve arkasında içinde bir de havuzu olan ağaçlarla çevrili bir park.

Gezi Parkı…

Eskiden Harbiye tarafında başka bir parka küçük bir yaya köprüsüyle de bağlıydı. Şimdi galiba çalışmalar yüzünden o köprü de yok…
Gezi Parkı, Taksim’in tek yeşil alanı olduğu kadar tarihiyle de önemli bir alan. III. Selim tarafından Anadolu yakasındaki Selimiye Kışlası’nın, Avrupa yakasındaki karşılığı olarak yapılmış. Ordudaki reformların merkezlerinden birisi olmuş. Birkaç kez tamirat görmüş vesaire …
Tarihe adını ise bir isyana ev sahipliği yaparak yazdırmış. 31 Mart ayaklanması… 13 Nisan 1909 tarihinde gerçekleşen isyan Rumi Takvim’e göre 31 Mart’a denk geldiği için bu adla anılmış.
31 Mart İsyanı,  şimdi yerinde Gezi Parkı olan Topçu Kışlası’nda başlamış. Avcı Taburu’na bağlı alaylı askerler, kendilerine önderlik eden din adamlarıyla birlikte ayaklanmış. Önce komutanlarını öldüren askerler ‘Şeriat isteriz’ nidalarıyla yakıp yıkmışlar İttihatçı subayları, mebusları buldukları yerde öldürdümüşler. İsyan 24 Nisan’a kadar sürmüş.
Selanik’ten gelen Hareket Ordusu isyanı bastırmış. Elebaşları 5 meydanda kurulan darağaçlarında asılmış. Taht el değiştirmiş, Abdülhamit dönemi son bulmuş…
Hareket Ordusu isyanı bastırırken, isyanın merkezi olan Topçu Kışlası’na da hatırı sayılır zarar vermiş. Kışla bu tarihten itibaren askeri amaçlar dışında kullanılmaya başlanmış. Müze olmuş, sergi alanı, gösteri merkezi olmuş. En son Taksim Stadı olmuş, ilk milli maçımızı, ilk gece maçımızı orda oynamışız. Sonra yıkılmış Gezi Parkı olmuş.
Gezi Parkı, en başta kışla olduğu zamandaki gibi yine bir isyana ev sahipliği yaptı. Başbakan ben oraya Topçu Kışlası kılıklı bir AVM yapacağım diye inatlaşınca önce ağaçları kurtarmak isteyen bir avuç insan, parkta nöbet tutmaya başladı. Gündüz gaz sıkıp dövdürdü polisler bu eylemcileri. Sonra bir de gece basıp, basınçlı suyla, gazla püskürttüler, çadırlarını yaktılar.
Karışmıyoruz hayatınıza diyen Başbakan çocuklarımızın okullarını alıp kimseye sormadan imam hatip yapan başbakandı.
Akşam 10’da işten eve giderken bira almamı yasaklayan başbakandı. Kürtaj için sezaryen için ferman çıkartan başbakandı.
Kimseye sormadan savaşan, barışan, kaç çocuğumuz olması gerektiğine bile karar veren Başbakan’dı. Şimdi yine bildiğini okuyor tüm itirazlara rağmen ‘hayır’ diyenin üzerine polisi gönderiyordu.
Bir ben bilirim diyen Başbakan’a kızan herkes Gezi Parkı’na sahip çıktı. On binler alanlarda polisin karşısında inatla durdu. Topçu Kışlası inadındaki hükümet, panzeriyle, gazıyla bir kez daha dövmeye kalkışınca “hayır” diyenleri, ok yaydan çıktı. Nerdeyse Türkiye’de tüm meydanlar Taksim Meydanı, her park Gezi Parkı oldu.
Başbakan korkutup susturduğu için televizyonlar belgesel yayınladı gaz fişekleri insanları yaralarken, 100 bin kişi meydanları işgal ederken gazetelerden yaşananların haberini yazamayanlar oldu. Başbakan televizyona çıktı sonra… Sesi düne göre bir alt perdedendi ama yine de inadım inat “Ben Topçu Kışlası’ yapacağım dedi!
Bir yanda 31 Mart şeriatçı isyanın ev sahibi Topçu Kışlası, öte yanda hayat tarzlarını, ağaçlarını korumak için direnenlere ev sahipliği yapan Gezi Parkı.
Kararı siz verin.