BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’na ilişkin gelişmeleri değerlendirirken, "Gezi Parkı’nda yaşananları barış müzakerelerinin karşıtlığına çevrilmesine izin vermeyeceğiz. Tabanımız kesinlikle ırkçı ve faşistlerle aynı etkinlikler içinde olmayız" dedi.
"İnsanlar Gezi Parkı’ndaki ağaçlar için değil, aynı zamanda hükümetin olumsuz politikalarına da tepki koyuyor. Vatandaşın tepkisini değerli buluyorum. BDP olarak Gezi Parkı direnişçilerinin yanındayız. Vatandaşa atılan her bir gaz ve vurulan coplar için hükümeti kınıyorum. Milletvekillerimize oradaki kadınlara gençlere insanlara yönelik saldırıları açıkça kınıyorum. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Ama dediğim gibi mesele sadece orda sadece bir kaç ağacın kesilmesi meselesinin çok ötesinde toplumsal bir rahatsızlığı ifade ediyor. Bölgede yıllardır olup biten İstanbul’da olsaydı onlarca genç İstanbul dağlarına çıkardı."
"BAZI GRUPLAR DİRENİŞİ FARKLI YERE ÇEKİYOR"
Taksim Gezi Parkı’ndaki direnişi bazı grupların farklı yerlere çekmeye çalıştığını ileri süren Demirtaş, halkın tepkilerini değerli bulduklarını, bu eylemle birlikte bazı ulusalcı, ırkçı ve milliyetçi kesimlerin "Kürt sorunu nasıl baltalayabiliriz" arayışına girdiğini söyledi. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunların farkındayız. Halkın direnişini destekliyoruz. Ama herkesin dikkatli olması gerekir. İstanbul’da yaşayanlar gazın tadını ilk kez tadıyor. Ama Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak’ta günlerce gaz yedik. 1 yıl geçmesine rağmen Diyarbakır sokaklarından hala gaz kokusu geliyor. Demin de belirttiğim gibi müzakere ve barış sürecine karşı ulusalcı ve milliyetçi kesimler süreci baltalamak için uğraşıyorlar, bunlara karşı dikkatli olmak lazım. Taksim’de, Türkiye’nin dört yerindeki AKP’nin zulmüne karşı herkesin direnişi meşru ve haklıdır. Gezi Parkı’nda yaşananları barış müzakerelerinin karşıtlığına çevrilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü biz onlarla hareket etmiyoruz. Tabanımız kesinlikle ırkçı ve faşistlerle aynı etkinlikler içinde olmayız. Bizim tabanımız ne yapacağını bilir."
"AKP’NİN DE ORDUYU KULLANAN KEMALİSTLERDEN FARKI YOK"
Demirtaş, Taksim’de görev yapan polislerin polis güdüsü, yetkisiyle hareket etmediğini, parti genel başkanlarına sanki küfür edilmiş gibi, bir AK Partili gibi karşısındakini düşman görüp adeta öldürmeye çalıştığını öne sürdü. Demirtaş şöyle dedi: "Hiç bir polisin böyle bir yetkisi yok. Resmen bu AKP’nin özel güvenlik birimi gibi çalışıyor. Devlet polisi gibi çalışmıyor. Karşısında bir düşman var. Düşman İstanbul’u işgal etmiş, veya kendi genel başkanı tehdit altında kendisi de AKP’nin gençlik kolları üyesi gibi ya da cemaatin üyesi gibi aynen o ruhla sokaktaki vatandaşlara işkence yapıyorlar. Eğer bir partinin güvenlik gücü varsa ve AKP kendi özel güvenlik gücünü kullanıyorsa bu hukuk devletinin dışına çıkmak demektir. Daha önce ulusalcılar ve Kemalist rejim orduyu halka karşı nasıl kullandıysa şimdi AKP polisi halka karşı aynı şekilde kullanmaktadır. Bu büyük bir hatadır. Hükümetin hızlı bir şekilde bundan dönmesi lazım. Taksim’de Ankara’da direnen insanlar son derece haklıdır. Kendilerine yapılan zulümdür." Çözüm sürecinin ilk aşamasının ilerlediğini ve ciddi bir engel ve müdahale bulunmadığını belirtirken, "Hükümet bu fırsatı kaçırırsa, içinde bulunulan durumu kendisi için bir fırsat olarak görür, iktidarını güçlendirme, sokakta her yerde muhalefeti ezme, halkı baskı altına alma gibi bir politakaya yönelirse bugün Taksim’de gezi parkındaki gibi politakayı sürdürürse, bu barış süreci kalıcı demokrasiye evrilmez, sokak direnişleri her yerde devam eder. Kürtlerde sokaklara yabancı değil. Hükümet de bunu biliyor" dedi.
"ÖCALAN DİĞER MAHKUMLARLA BİR ARAYA GETİRİLMELİ"
Demirtaş, PKK’nın sınırların dışına çekilmesinin bu ayın sonunda tamamlanacağını, sürecin ikinci aşamasında İmralı’da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın 14 metrekarelik odadan çıkarılıp diğer mahkumlarla bir araya getirilmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, Adalet Bakanı ile İmralı’ya gidecek heyetle ilgili görüştüğünü, bu hafta içinde İmralı’ya bir ziyaret geçekleşmesini beklediklerini sözlerine ekledi.