Geronimo
On dokuzuncu yüzyılda yaşamış Amerikan kızılderili lideri. Beyazlara karşı mücadele veren kahraman ve son kızılderili olarak tanınmıştır.
Hayatı (1829-1909)
Geronimo ya da yerel dildeki adı ile Goyaałé, 16 Haziran 1829 tarihinde, Gila River, New Mexico’da doğdu. Apaçi’lerin Bedonkohe kabilesine bağlı olan Geronimo’nun üç erkek ve dört kız kardeşi bulunmaktaydı. Ailesi tarafından Apaçi geleneklerine bağlı olarak yetiştirilen Geronimo, 17 yaşına geldiğinde evlendi ve bu evlilikten dört çocuk sahibi oldu.
6 Mart 1858 tarihinde, Geronimo ve kabilenin erkeklerinin çoğu ellerindeki malları takas etmek için kasabayı ziyaret ettiği sırada, José María Carrasco önderliğindeki 500 askerden oluşan bir saldırı gücü kamplarına saldırdı ve içlerinde Geronimo’nun karısı, çocukları ve akrabaları da dahil olmak üzere kamptakilerin çoğunu öldürdü. 19.yy’ın en büyük Kızılderili şeflerinden birisi olarak gösterilen Mangas Coloradas, Geronimo’ya intikam alması için izin verdi, o da yerel güçlerle beraber Meksikalı askerlere saldırılarda bulunmaya başlandı.
Kabile şefi olmasa da, doğal bir liderlik yeteneğine ve doğuştan gelen güçlü bir karizmaya sahip olan Geronimo, kısa sürede Apaçi’lerin askeri güçlerinin başına geçti. Onunla beraber savaşan savaşçıların anlattığına göre doğa üstü güçleri olan ve kurşunlar tarafından öldürülebilineceğine inanılmayan lider, geride kanıt bırakmadan iz sürme, sessizce hareket etme ve silah kullanmada ustaydı. Kısa süre içerisinde onun Usen (Apaçi’lerin en büyük Tanrı’sı) tarafından kutsandığına inanan yerel güçlerle beraber küçük ama etkili bir saldırı kuvvetine komuta ediliyordu.
1858-1886 yılları arasında, kendisinden sayıca çok daha üstün olan Meksika ve A.B.D.’li askeri güçlere karşı giriştiği başarılı saldırılar ve de asla yakalanamaması, Geronimo’yu bir efsane haline getirmişti. Meksika sınırları içeriside başlattığı akınları, daha sonra Amerika sınırları içerisinde bulunan Arizona, Teksas ve New Mexico’ya kadar götürdü.
1886 yılında, Nelson A. Miles tarafından seçilen Yüzbaşı Henry Lawton önderliğindeki büyük bir A.B.D. askeri gücü, Geronimo’yu ölü ya da diri olarak ele geçirmek üzere harekete geçti. Ekipte bulunan Gatewood adlı askerin Apaçi dilini konuşabilmesi ve geleneklerinden haberdar olması sebebiyle yaptığı arabuluculuk sonucunda, 4 Eylül 1886 tarihinde, Geronimo ve yanında bulunan az sayıdaki kabile üyesi A.B.D. güçlerine teslim oldular.
Geronimo, yanına bulunan arkadaşları ve kendisini takip etmek için A.B.D. güçlerinden para alan yerli izciler ile beraber Fort Pickens hapishanesine, ailesi ise Fort Marion hapishanesine gönderildi; Geronimo ancak 1887 yılında ailesini ile görüşebildi.
1905 yılında, S. M. Barrett adlı bir öğretmen, A.B.D. başkanı Roosevelt’den özel izin alarak Geronimo’nun hayatını kendi ağzından kaydetti. Sorulan hiçbir soruya cevap vermeyen ve de sözlerinin değiştirilmeden kaydedilmesini isteyen Geronimo, hayatı ile ilgili her konuyu, sözel bir anlatım tarzı ile yazılması karşılığında Barrett’e anlattı.
Geronimo, 1909 yılının Şubat ayında, attan düşerek yaralandı. Ancak ertesi sabah bulunan ve durumu kötü olan savaşçı, 17 Şubat 1909 tarihinde, tutuklu bulunduğu Fort Sill hapishanesinde, zaature nedeniyle hayatını kaybetti ve aynı kalede bulunan Apaçi Esir Mezarlığı’na gömüldü.
Kimilerine göre Geronimo işkence yapılarak öldürülmüştü. Öldükten sonra Geronimo rezervasyon bölgesinin arka tarafına gömülmüştü fakat ertesi gün Geronimo gömüldüğü yerde değildi. Çünkü o bir efsaneydi ve efsaneler ölmezdi.
Geronimo’nun sembolik mezarı Fort Sill – Oklahoma bölgesindedir. Apachelere göre Geronimo kutsal topraklar olan dumanlı dağlardadır
Ölümünden sonra popüler kültürün en sevilen figürlerinden birisi olan Geronimo’nun hayatını anlatan onlarca sinema filmi çekildi, çizgiromanlara ve de şarkılara konu oldu. A.B.D. yeni kurulan üç kasabaya adı verildi ve de We Shall Remain adını taşıyan 2009 tarihli belgesel çalışmasına esin kaynağı oldu.
Ladin'in ölümüyle ismi gündeme gelen Geronimo, bir zamanlar işgal altındaki vatanını kurtarmak için Amerikalılara karşı büyük bir savaş vermişti. Apaçilerin cesaret simgesi, Amerikalıların korkulu rüyasıydı.
Ladin'e karşı düzenlenen operasyona "Geronimo" adı verilmiş. Böylece yüz yıl önce katlettikleri Geronimo'ya duydukları kin ve öfkeyi böylece bir kez daha gündeme taşımışlar.
Kimi ona dönek dedi, kimi cani, ancak Geronimo, Kızılderili isyanının sembol isimlerinden biri olarak tarihe geçti. Geronimo`nın öyküsü hala dilden dile dolaşır. Amerika`nın gerçek tarihini araştıran herkes onun adını saygıyla anar.
Bu noktada 'Geronimo kimdir?' sorusu akla geliyor... Bu sorunun cevabı iki günden beri medyada satır aralarında veriliyor ama kısaca aktarmak istiyordum.
ABD'nin Bin Ladin'e yönelik suikastından sonra gündeme Geronimo, herkes tarafından merak ediliyor. İstilacı Amerikalılara karşı Amerika kıtasında direnerek efsaneleşen Geronimo, hala yerlilerin en büyük lideri olarak anılıyor.
Geronimo topraklarını beyaz işgalcilere karşı koruyan bunun savaşını veren, bu uğurda ölümü göze alan bir Kızılderili lideri... Geronimo beyaz işgalcilere karşı mücadele verirken, işgalcilerin büyük kayıplar vermesine yol açmış. Uzun yıllar dağlarda saklanarak beyaz işgalcilerden kendisini korumuş. Ancak dağların didik didik edilmesine rağmen Kızılderili Geronimo'yu yakalayamayan süvarilerin Kızılderili köylerine saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlaması üzerine Geronimo teslim olur. 1909 yılında savaş mahkumu olarak ölür.
Geronimo ile Bin Ladin arasındaki benzerlikler her ikisininde uzun süre aynı ülke tarafından aranması ve bir türlü yakalanamaması. Geronimo kendi topraklarında savaşıyordu. Kendi halkını savunuyordu. Bin Ladin'de doğduğu bölgede direniyordu. Amerikalılara karşı direnişi uzun yıllar sürdü. İkisinin de cesedinin yeri belli değil.
Geronimo'nun hayatı ile Ladin arasında ABD'li yöneticiler bir benzerlik kurmuş olacaklar ki Ladin operasyona Geronimo adını vermişler. Her ne ise görünen o ki 1800'lü yıllar boyunca ve 1900'lü yıllar başlarında kendilerine Amerikalı adını veren Avrupa'dan bu kıtaya göçenlerin davranışında aradan geçen yüzyıllara rağmen bir değişiklik olmamıştır. O zamanda hak hukuk tanımaz, kanun benim mantığının temsilcisi olmuşlardır bugün de... Bu bakımdan başını ABD'nin çektiği Batılı güçlerin ne ad altında olursa olsun, dünyanın neresinde bir operasyonları söz konusu ise bilinmelidir ki o operasyonun hukuka dayanması söz konusu değildir. Çünkü davranışlarını "Kanun benim" anlayışı şekillendirir. Onlar için ölçü hak ve hukuk değil çıkardır. Bir yerde çıkarları varsa akbabalar gibi oraya üşüşürler. Çıkarları yoksa dünyanın bazı köşelerinde kan dökülmüş, insanlar ölmüş umurlarında bile değildir. Kısacası bunlar kendilerini dünyanın efendisi, geriye kalanları ise köleleri olarak görmektedirler. Bunların hizaya getirilmesinin yolu ise ancak köleleri(!) ayaklandıran Spartakuslarla mümkündür. Kısacası köleler köleliğe rıza gösterdiği sürece bunların vahşeti devam edecektir. Yaptıklarını bir takım uluslar arası hukuk kurallarına bağlamaya kalkışmaları sadece kandırmaya dönüktür. Meseleye bu açıdan bakıldığında, "Bin Ladin'i öldürmek yasal mı?" gibi sorular açmanın da anlamı yoktur. Çünkü, anlamsız bir tartışmadan öte geçmez. Yasa benim diyen bir anlayış sadece güçten anlar.
Kızılderililerin tarihini aktaran Geronimo ile aynı yıl ölen Dakota Siularının lideri Kızıl Bulut, onun şu sözlerini aktarır;
``Bize birçok sözler verdiler. Anımsayamayacağım kadar çok. Biri dışında hiçbirini tutmadılar. Topraklarımızı alacaklarını söylediler ve aldılar.``
Geronimo:
""her şeyi açıkça bildikleri halde şimdi diyorlar ki, ben kötü biriymişim. hatta oradakilerin en kötüsüymüşüm. ben ne yaptım ki? ağaçların gölgesinde ailemle birlikte yaşayıp gidiyordum."
***
Kızılderililer Obama’dan ‘Geronimo’ özrü bekliyor A Kızılderililer Obama’dan ‘Geronimo’ özrü bekliyor
ABD’de bir Apaçi kabilesi, Barack Obama yönetiminin Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonda El Kaide liderini, yerlilerin efsane liderlerinden Geronimo’nun adıyla kodlamasına sert tepki gösterdi.
Oklahoma eyaletindeki Apaçi kabilesinin lideri Jeff Houser, Geronimo’nun Amerika’da yerlilerin direnişinin sembolü olduğunu ve kendisiyle Bin Ladin arasında bağ kurulmaması gerektiğini söyledi. Apaçi lideri, Geronimo göndermesinin sadece Apaçiler hakkındaki klişelerin güçlendirilmesine ve yeniden üretilmesine yaradığının belirtti.
Houser, Obama’ya gönderdiği mektupta, Geronimo’nun Amerikanın yerlilerinin, Amerikan tarihindeki direnişlerindeki en büyük sembollerden biri olduğunu söyledi.
Geronimo’yu Bin Ladin’le eşleştirmenin Amerikanın yerlileri için acı verici bir hakaret olduğunu kaydeden Apaçi lideri, aynı mektupta ABD Kongresi’nin 2009’da kabul ettiği ve 19. yüzyılın savaşçısını “yurt savunmasındaki cesareti” nedeniyle öven kararını da anımsattı.
ALINTI