Wednesday, November 25, 2015

O ANLARIN ÖNCESİ VE SONRASI

1 / 20

O ANLARIN ÖNCESİ VE SONRASI
Sergi | SELAHATTİN SEVİ
TİANANMEN MEYDANI Beijing, Çin, Haziran 1989 © Stuart Franklin / Magnum Photos

İstanbul Modern'de açılan ‘Magnum - Kontakt Baskılar’ sergisi, ikon olmuş birçok fotoğrafı öyküleriyle birlikte görme imkanı sağlıyor. Sergide, 80 yıllık bir dönemin görsel tarihine ait fotoğraflar, öncesi ve sonrasıyla bir araya geliyor.

1959... Soğuk Savaş'ın buz kestiği yıllar. Fotoğrafçı Elliot Erwitt, Sovyetler Birliği'nin başkenti Moskova'da Amerika Fuarı’nda ticari iş almıştır. Mutfak standında Westinghouse buzdolapları için reklam fotoğrafı çekecektir. Standı, ziyaretçileri görüntülerken, karşısında bir anda dünyanın ulaşılmaz, popüler simalarından ikisi belirir: Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Richard Nixon ve Sovyetler Birliği Başbakanı Nikita Kruşçev... Peş peşe çektiği karelerden birinde Nixon, Sovyetler Başbakanı'na dikleniyor ve parmağıyla itiyormuş gibi görünüyordur. Sonrasında fuarda Erwitt'e iş veren halkla ilişkiler şirketinin yöneticisi bu müstesna anın da olduğu fotoğrafları alır ve bir sonraki seçimde başkan adayı olacak Nixon'a pazarlar. Fotoğraf, dergilerden gazetelere, billboardlardan afişlere, her yerde kullanılır. Amerika'nın gücünü ve cesaretini ortaya koyuyordur o an. Afişlerdeki ‘Bay Kruşçev, torunlarınız özgür olacak’ sloganı Nixon'a seçimi kazandırmasa da reklamcıların tabiriyle 'olay' olur. Oysa o sansasyonel karenin önü ve arkası hiç de öyle değildir. Bazı fotoğraflarda Kruşçev de sert çıkıyor, bazılarında birlikte gülüp şakalaşıyorlardır. Fuar boyunca konuştukları konu da Soğuk Savaş meseleleri değil, "lahana çorbası mı, kırmızı et mi?" gibi gündelik muhabbetlerdir.
TARİHİN DÖNÜM NOKTALARINI YANSITAN FOTOĞRAFLAR   
İstanbul Modern'de dün açılan ‘Magnum-Kontakt Baskılar’ sergisi, ikon olmuş birçok fotoğrafı öyküleriyle birlikte görme imkanı sağlıyor. Sergide, 80 yıllık bir dönemin görsel tarihine ait fotoğraflar, öncesi ve sonrasıyla bir araya geliyor. Robert Capa'nın 1944 yılında Normandiya Çıkarması'nda Amerikan birliklerinin Omaha kumsalına çıkışı, Eric Lessing'in 1956'da Budapeşte'de çektiği isyancı askerler, Burt Glinn'in 1959'da Havana'da görüntülediği Fidel Castro'yu bekleyen kalabalık, Philip Jones Griffiths'in 1967'de Vietnam'da çektiği, dönemin politikasını etkileyen ‘sivil kurban’, Bruno Barbey'in Mayıs 1968 Paris Ayaklanmaları, Josef Koudelka'nın 1968'de Prag Baharı'nda Çekoslovakya işgali, Stuart Franklin'in 1989'da 5 Temmuz sabahı Pekin'deki Tiananmen Meydanı'nda tanklara karşı tek başına durup yerini terk etmeyen yalnız protestocu, Thomas Hoepker'in 11 Eylül 2001 sabahı New York'ta East River'da çektiği bir grup genç...
Sergide aynı zamanda Philippe  Halsman'ın 1948'de Leda Atomica adlı tablosundan esinlenerek çektiği yakın arkadaşı Salvador Dali, Rene Burri'nin 1963'te bir röportajda çektiği Ernesto ‘Che’ Guevara, Leonard Freed'in 1964'te Nobel Barış Ödülü'nü aldıktan sonra Baltimore'da çektiği ‘kollarla kuşatılmış ve korumaya alınmış’ Martin Luther King, Eve Arnold'un 1961'de Chicago'da ‘şahane işbirliği içinde’ çektiği Malcolm X, David Hurn'ün Londra'da Abbey Road Stüdyoları'nda çektiği ‘ünlü dörtlü’ Beatles gibi birçok siyasi figür, oyuncu, sanatçı ve müzisyenin akıllarda yer etmiş portreleri de yer alıyor.
‘Magnum-Kontakt Baskılar' sergisi Magnum ajansı kurucularından Robert Capa'nın dediği gibi, ‘fotoğrafçıya seçme şansı veren sürecin fotoğrafları'na yakından bakmamızı sağlıyor. Serginin eş küratörlüğünü Lorenza Bravetta ve Gabriele Accornero yapıyor. Bir anlamda sanatçıların eskiz defteri ve gizli günlüğü niteliğindeki kontaktlar, analog dönemin büyülü dünyasına da kapı aralıyor. Sergi vesilesi ile İstanbul’da bulunan Lorenza Bravetta, fotoğrafları ve kontaktlarını sanatçılarla birlikte seçtiklerini anlatıyor. En ünlü ve ikon olmuş fotoğraflar değil, seçme ve düzenleme sürecini en iyi anlatan çalışmalar tercih edilmiş. Buna örnek olarak Steve McCurry'nin çöldeki bir fırtınadaki fotoğrafını gösteriyor Bravetta. Gerçek durum kum fırtınası fakat fotoğrafta sanki çölde dans ediyorlarmış gibi bir hayal var. Söz, artık çalışmadığı Magnum'dan açılınca, ajansın şimdi de saygın bir referans olarak varlığını başarıyla sürdürdüğünü anlatıyor. ‘Çünkü fotoğrafla ilgili prensiplerini terk etmedi.’ diyor. Bravezza, analog dönemde fotoğrafın çekim sürecinden seçim aşamasına kadar büyülü bir süreci olduğunu kabul ediyor, ‘Şimdi her şey çok kısaldı’ diyor. Fotoğrafçıların gittikleri işlerde yorgun bir şekilde otele döndüklerini ve bazen de dikkat edemedikleri için birçok fotoğrafın görülmeden elendiğini, fotoğrafçıları bekleyen tehlikenin düşünme sürecinin kısalması olduğuna dikkati çekiyor. Fotoğraf film döneminde büyülü dünya ise perili köşkünün Magnum çatısı olduğunu hatırlattığımızda da,  ajansın şimdi de saygın bir referans olarak varlığını başarıyla sürdürdüğünü, sağlam bir arşiv ve yenilikçi fotoğrafçılarla bir denge kurmaya çalıştığını belirtiyor. Daha önce güçlü bir arşivi oluşturmak için güçlü bir basın olduğunu hatırlatan Bravetta, medyada fotoğraf kullanımının azaldığını söylüyor.
EFSANELER BİR ARADA
10 yıl boyunca fotoğrafçılarla birebir konuşan ve onlar için mahrem olan kontaktları kitap ve sergi için isteyen Lorenza Bravetta için bu hiç de kolay olmamış. Efsane fotoğrafçı Henri Cartier Bresson, kontakt baskıların biraz psikanalistlerin vaka tarihçelerine benzediğini aynı zamanda hareketi kaydeden bir tür sismograf gibi olduklarını hatırlatıyor: ‘Her şey kaydedilir: Bizi şaşırtan her şey, akış içinde yakaladıklarımız, kaçırdıklarımız, gözden yitenler ya da bir olayın memnuniyet verici bir kareye dönüşünceye kadarki gelişimi...’  David Hurn’ün ise, “En net fotoğrafların genellikle olayın sonrasında, kontakt baskıda belli olduğunu” vurguladığının altı çiziliyor.
Dijital teknolojilerin gelişmesi ve fotoğraf üretimini derinden etkilemesiyle birlikte giderek geçmişte kalan, fotoğrafçının eskiz defterine benzetilen bir çalışma tekniğini anma niteliğini taşıyan sergi, Martin Parr’ın tabiriyle bir ‘kitabe’ işlevi görüyor. Sergide, kontakt baskı ve fotoğraflara; yakın plan ayrıntılar, makaleler, kitaplar ve dergilerden parçalar eşlik ediyor.
Fotoğrafların yaratım süreçlerini kontakt baskılarla görme olanağı sağlayan sergide, Magnum üyeleri tarihe geçmiş fotoğraflarının arka planını samimiyetle izleyicilerle paylaşıyor. Sergide sanatçıların fotoğraflarının hikayelerini anlattığı metinler, Thames & Hudson’ın yayımladığı ‘Magnum Contact Sheets’ başlıklı kitaptan derlenmiş.  
Serginin basın toplantısına sponsor BASF Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı ve BASF Türk CEO’su Volker Hammes, Magnum Photos danışmanı Lorenza Bravetta ve İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Sena Çakırkaya ile birlikte katılan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, “Magnum – Kontakt Baskılar” sergisinin 1930’lardan başlayan ve günümüze uzanan geniş zaman dilimi içinde, Magnum çatısı altındaki fotoğrafçıların dünyanın dört bir yanından toplumsal, siyasal, kültürel tarihi belgeleyen görüntülerini içerdiğini söyledi.
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi Yöneticisi Sena Çakırkaya ise ‘Bazı fotoğrafçılar karar anını yakalayabilmek için tüm ruloyu kullanırken, bazıları bir sahneyi tek karede bitirebiliyor. Kontakt baskılar fotoğrafların ham halini göstererek, hataları, kaçırılan anları, rastlantısallığı ve fotoğrafçının baskı sürecindeki müdahalelerini açıklıkla ortaya koyuyor.’ Dedi.
58 sanatçının 133 çalışmasının yer aldığı 2 Ağustos 2015 tarihine kadar sürecek. Daha sonra ise Amsterdam ve Latin Amerika yolculuğuna çıkacak.

SERGİDE KİMLER VAR?
Sergide 60 kontakt baskı ve 1 video olmak üzere fotoğraflarla beraber toplam 133 çalışma bulunuyor. Sergide yer alan sanatçılar şunlar: Henri Cartier-Bresson, Chim (David Seymour), Herbert List, George Rodger, Robert Capa, Philippe Halsman (1930-49), Werner Bischof, Marc Riboud, Erich Lessing, Inge Morath, Elliott Erwitt, Burt Glinn (1950-59), Eve Arnold, Cornell Capa, Bruce Davidson, Constantine Manos, René Burri, Leonard Freed, David Hurn, Philip Jones Griffiths, Bruno Barbey, Paul Fusco, Josef Koudelka, Dennis Stock, Guy Le Querrec (1960-69), Susan Meiselas, Micha Bar-Am, Hiroji Kubota, Alex Webb, Abbas (1970-79), Peter Marlow, Steve McCurry, Ian Berry, Martin Parr, John Vink, Jean Gaumy, Ferdinando Scianna, Stuart Franklin, Gueorgui Pinkhassov (1980-89), Patrick Zachmann, Nikos Economopoulos, Larry Towell, Eli Reed, Martine Franck, Chris Steele-Perkins,Chien-Chi Chang, Bruce Gilden, Alessandra Sanguinetti (1990-99), Jacob Aue Sobol, Jonas Bendiksen, Trent Parke, Paolo Pellegrin, Thomas Hoepker, Cristina Garcia Rodero, Alec Soth, Mikhael Subotzky, Jim Goldberg (2000-10), Alex Majoli (2013).

KONTAKT BASKI NEDİR?
Kontakt baskı, bir veya birden fazla görüntünün negatifle aynı boyutlarda tek bir fotoğraf kağıdına pozlanmasıyla elde ediliyor. Çoğu zaman ressamların eskiz defterlerine benzetilen kontakt baskılar; fotoğrafçının, film rulosundaki kareleri ilk gördüğü andır. Fotoğrafların hiç müdahalede bulunulmamış, ham görüntülerini barındırarak sanatçıya bir özeleştiri ve seçim yapma imkanı sunar; bu anlamda, kontakt baskılara bakmak fotoğrafçının saklı tuttuğu özel çalışma alanına girmeye benzer. Diğer yandan fotoğrafçının bizim için seçtiği o eşsiz sahnenin öncesi ve sonrasını göstererek, o anın gerçekleşmesine tanıklık etmemizi sağlar. İzleyiciye çekim sırasında fotoğrafçıyla birlikte hareket ediyormuş ve onun gözlerinden görüyormuş izlenimi verir.

Sergi | Magnum - Kontakt Baskılar (Magnum - Contact Sheets)
           İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi