Wednesday, August 29, 2012

Yatırım Değil, Canlarımızı İstiyoruz

387. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, Abdurrahman Coşkun ve İbrahim Karatay'ı andı. Cumartesi Anneleri/İnsanları Başbakan Erdoğan'a da seslenerek yatırım değil, canlarını istediklerini söyledi.
İstanbul - BİA Haber Merkezi
25 Ağustos 2012, Cumartesi

387. kez acılarını duyurmak ve paylaşmak için bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları Abdurrahman Coşkun ve İbrahim Karatay'ı andı.
387. buluşmanın bir diğer önemli yanı ise Cumartesi Meydanı'nın önemli isimlerinden Ramazan Amca'nın ölüm yıldönümünün olmasıydı. "O bizim her zaman sırtımızı dayayabileceğimiz bir babamızdı" diyerek tarif ettikleri Ramazan Amca'yı sevgi ve saygıyla andıklarını ifade eden Cumartesi Anneleri/İnsanları, Ramazan Amca'ya "Bıraktığın yerdeyiz, mücadeleye devam ediyoruz" diyerek seslendi.

Hani senin Kürt kardeşlerindik?

1 Kasım 1995 yılında Dargeçit'teki evinde gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Abdurrahman Coşkun'un akrabası Mukaddes Coşkun, 17 yıldır bayram yaşayamadıklarını çünkü 17 yıldır canlarını aradıklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Coşkun, "Biz senden yatırım değil canlarımızı istiyoruz. Sen neden bizim acımızı görmüyorsun. Hani biz senin Kürt kardeşlerindik?" dedi.

18 yıl önce ne oldu?

Cumartesi Anneleri/İnsanları 15 Ağustos 1994'te Diyarbakır Hani'ye bağlı Hure köyüne düzenlenen operasyon sırasında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan İbrahim Karatay'ın dosyasını da kamuoyu ile paylaştı.
"Hure'ye giren askerler köylüleri meydana toplar ve köyü boşaltmalarını ister. Köylülerin eşyalarını almalarına izin verilmeden evler yakılmaya başlanır. Köylülerin geçimini sağladıkları hayvanlar da kurşuna dizilir.
"Evleri yakılanlar arasında İbrahim Karatay da vardır. Altı aylık hamile olan eşine, üç küçük çocuğunu da yanına alarak köyden uzaklaşmasını söyler. Kendisi de henüz yanmamış evindeki yiyecekleri dışarı çıkarırken askerler tarafından gözaltına alınır.
"Çocukları ile birlikte komşu köye sığınan Salime Çakır, aradan geçen on günde eşinden haber alamayınca kayınpederi ile birlikte Hani'ye giderek savcılığa başvurur. Buradan cevap alınamayınca, Hani Jandarma Karakolu'na gider. Burada, karakol komutanı Karatay'ın babasına, 'Senin oğlun terörist ama biz onu serbest bıraktık, nerede olduğundan haberimiz yok' der.
"Aradan zaman geçince, Karatay hala evine dönmeyince babası tekrar karakola gider. Karakoldaki yetkililerden birisi babaya ateş eder ve 'Oğlunu bir daha sorarsan diğer çocuklarını da öldürürüz' tehdidinde bulunur.
"Komşu köylerden bir kişi aileye, sekiz gün boyunca İbrahim ile birlikte gözaltında tutulduklarını ve İbrahim'in kendisine 'Aileme ve akrabalarıma haber ver, beni öldürecekler' dediği haberini yollar. O günden bu yana ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kalır ve İbrahim Karatay'dan bir daha haber alınamaz." (İD/EKN)